Bir zamanlar 31 kiloyla anoreksik olan Sarah Ramadan, fitness yarışmasında ikinciliğe kadar yükseldi.
Beslenme bozukluğu ciddi seviyede seyreden Sarah Ramadan 31 kiloya düşünce hastaneye kaldırılmıştı. Ancak o, güçlenip hayatının dizginlerini ele almak için bambaşka bir yol seçti.
Sarah Ramadan’ın Hikayesi Nasıl Başladı?
Sarah Ramadan hep müşkülpesent bir kadın olmuş. Ailesine, öğretmenlerine veya spor koçlarına layık olabilmek, onları gururlandırmak için çok çalışıyormuş. “Kendim için bir şey yaptım mı bilmiyorum” diyor. Ancak ergenliğin başlarında bu kusursuzluk azmi yüzünden öz imge algısı çatırdamaya başlamış. “Kilo vermeyi kişisel gelişim olarak görmeye başladım. Zayıflarsam daha iyi bir insan olacağımı, böyle yaparak vücudumu önemsediğimi zannediyordum.”
Sarah beslenme düzeninde kademe kademe değişiklikler yapmaya başlamış; kahvaltı gevreğinde yağsız süt kullanır, daha tok hissetmek için bol bol su içer olmuş. Öğünlerini atlamak için kendince bahaneler uydurmuş. “Oradan sonrası çorap söküğü” gibi diyor. 14 yaşına bastığında anoreksiya denen beslenme bozukluğu ortaya çıkmış. “Gün geçtikçe yemek yemekten daha çok korkmaya ve kaygılanmaya başladım. Yemek yemeyi şişmanlıkla ve dolayısıyla utançla ilişkilendiriyordum. Kendimi daha değersiz hissettireceğini düşündüğümden yiyeceklerden uzaklaştım.”
Zayıfladığını Gizlemek İçin Kat Kat Giyiniyormuş!
Hastalığının zirve döneminde günlük kalori alımı 60-70’lere düşmüş ki bu ufak bir kâse yağsız yoğurt ve kemik suyuna tekabül ediyor. 1.60m boyundaki Sarah 35 kilolara kadar düşmüş. Bu kadar çok kilo verince elbette vücudunda büyük hasarlar meydana gelmiş. Sürekli üşüyor, cildi ve saçları inceliyor, nabzında düzensizlikler oluşuyor, kan şekeri düşüyormuş. Hızlıca ayağa kalktığında veya hareket ettiğinde bayılıyormuş. Vücudundaki kalsiyum ve östrojen seviyelerinde de aşırı bir düşüş yaşandığından kansızlık başlamış. Verilen aşırı kilolardan hassaslaşan cildi yüzünden kemiklerin çıkıntı yerlerinde morluklar meydana gelmiş.
15 yaşındayken bir gün annesi odasına girmiş ve üstünde sadece atlet olan kızını görünce ağlamaya başlamış. Kızlarının hasta olduğunu idrak eden ailesi onu hemen bir hastaneye yatırınca dört ay tedavi görmüş. Kilosu normal seviyeye çıkan ve iyileşmiş gibi gözüken Sarah, zihnen tam olarak toparlanamamış. Tedaviden çok kısa süre sonra hastalığı depreşen Sarah, düzensiz kalp atışı şikâyetiyle kardiyolojide müşahede altına alınmış; çünkü kalp krizi geçirebilirmiş. Uygulanan ikinci tedavi süreci nispeten başarılı geçmiş ve zamanında taburcu olarak lisedeki son yılına başlayabilmiş.
Sorunsuz geçen bir yılın ardından Sarah aynı sorunların ortaya çıktığını hatırlıyor. Eski alışkanlıklarına geri dönen Sarah, üniversitenin ilk sömestrinde tekrar aynı sorunla yüzleşmiş. Ancak bu sefer destek olacak ailesinden uzakta olduğundan durumu daha da ciddileşmiş ve 2014’ün başlarında 31 kiloya kadar gerilemiş. Sarah’ın içinde bulunduğu hayati tehlikeyi fark eden okul yönetimi iyileşene kadar okula ara vermesini söylemiş. Sarah’ı uyandıran işte bu olmuş: “Hayatta elde etmek istediğim her şeyin beslenme bozukluğum yüzünden tek tek yok olduğunu fark ettim.”
Çocukluğundan Hatırladığı Bir Anı
Ona ihtiyacı olan motivasyonu sağlamış: “Dördüncü yaş günümde hiçbir şeyi umursamadan pasta yediğimi hatırladım” diyor. “O andan daha mutlu olduğum başka bir an hatırlayamadım. Ama hatırladığım bu an, o kız uğruna savaşmam gereken gücü uyandırdı bende.”
Değişmeye karar verdikten sonra bir de plan lazım tabii. Kişisel antrenör olan erkek kardeşi Aladdin’den yardım istemiş. Aladdin, Sarah’ın kalori alımını azar azar yükseltecek bir beslenme planı hazırlamış. “Kilo almak için yemem gerektiğini biliyordum; ancak eğer alışık değilseniz yemek yemek çok yorucu olabiliyor. İştahımı kabartan ya da beni acıktıran şeyleri tamamen unutmuştum. Yemek yemekten alınan hazzı yeniden öğrenmem gerekiyordu” diyor Sarah. İlerleme kaydettiğini görünce de bir daha durmamış.
Birkaç ay sonra Sarah ağırlık kaldırmaya karar vermiş. “Anoreksiyadan önce de sporcuydum ve sürekli futbol oynardım. Yitirdiğim yeteneğimi yeniden kazanmak istiyordum” diyor. Düşük yoğunluklu yogayla işe başlayan Sarah kardeşinin ağırlık kaldırmaya olan aşkından etkilenerek demirlere el atmış. “Vücudumda yarattığı değişimi görene kadar spor salonunun bu denli güçlendirici bir yer olduğunu bilmiyordum.”
Sarah Şu An Ne Yapıyor?
Bugün 22 yaşında olan Sarah, haftanın beş günü çoğunlukla direnç ve powerlifing antrenmanları yapıyor. “Fitness bana vücudumun sandığımdan daha çok şey başarabileceğini kanıtladı” diyor. “Güçlü bir insan olduğumu ve böyle hissetmeye layık olduğumu göstermiş oldu.”
2015’in sonunda Sarah bir bikini yarışmasına katılmaya karar vermiş. 1,5 yıl hazırlık yaptığı süreçte kardeşi öldürülen Sarah, yılmamış ve yaptığı her antrenmanı kardeşi adına yapmış. “Yarışma bana anoreksik olmadan da diyet yapabileceğimi gösterdi. Tamamen iyileştiğimin bir nişanesiydi.” Sarah o gün, bikini sınıfındaki 22 kadın arasından ikinci oldu.
Sarah şu anda 55 kilo. Düzenli antrenman yapıyor, sebze ağırlıklı olmak üzere günde 5-6 öğün tüketiyor. Tekrar yarışmalara katılmayı umsa da vücudunun tepeden tırnağa iyileştiğini görmek istiyor önce. Sarah geçirdiği beslenme bozukluğu yüzünden vücuduna yaptığı kötülükleri asla aklından çıkarmayacağını ve bunun için de sürekli egzersiz yapacağını söylüyor. “Sizi yerinizden kaldırıp sürekli ilerlemenizi sağlayacak bir hedefiniz olmalı” diyor. “Fitness sadece hayatınızı kontrol eden veya fiziğinizi güzelleştiren bir düzenek olmamalı. Zaten kendinize duyduğunuz saygıyı perçinlemeli.”
“Fitness bana güçlü bir insan olduğumu ve güçlü hissetmeye layık olduğumu hatırlattı.”
Antrenman Günü
Sarah’ın en sevdiği bacak antrenmanı şöyle:
- Barbell Squat 3×8
- Hip Thrust 3×12
- Romanian Deadlift 3×10
- Single-leg Hip Thrust 3×10
- Leg Curl 3×10
- Glute Kickback 3×12
Yazan: Kristin Mahoney
