Aynaya baktığınızda vücudunuzun güzel olduğunu düşünmeniz, ideal bir kiloya sahip olduğunuzu mu gösterir? Ya da siz kilolu olduğunuzu düşünüyorsunuz ancak çevrenizdeki insanlar gayet zayıf olduğunuzu mu söylüyor? Bu ve benzeri yargılar tabi ki sezgi yoluyla anlaşılabilen ya da doğruluğu yalnızca gözlemle kanıtlanabilen şeyler değil. İdeal kilonuzda olup olmadığınızı, vücudunuzda ne kadar fazlalığınız veya eksikliğiniz olduğunu öğrenebilmek ve kesin bir sonuç alabilmek için çok basit bir yöntem var: vücut kitle indeksi değerlerini ortaya çıkarmak. Halk arasında boy kilo endeksi, beden kitle indeksi gibi isimlerle de anılan vücut kitle indeksi (body mass index – BMI); çoğunlukla sporcuların ilgilendiği konular olsa da aslında sağlıklı yaşam ve sağlıklı bir vücuda sahip olmak için önemli bilgiler barındıran ve dolayısıyla herkesi ilgilendiren bir konudur. Biz de bu kavramın tam olarak ne olduğunu, değerlerinin neleri ifade ettiğini ve nasıl hesaplandığını anlatmaya çalışarak vücudunuz için ideal olanı keşfetmenize yardımcı olmaya çalıştık.
Vücut Kitle İndeksi Nedir?
Günlük hayatta sık sık duyabileceğiniz adıyla boy kilo endeksi, adından da anlaşılabileceği gibi boy ve kilo değerleri üzerinden elde edilen bir orandır. 1830 – 1850 yılları arasında Adolphe Quetelet’in çalışmaları arasında yer alsa da obezitenin artışıyla birlikte fazla kiloların sıkça konuşulmaya başlanması üzerine ilk kez 1972 yılında yayınlanan bir makalede ele alındı. Ortaya çıkışındaki amaç, kişinin kalınlığının veya inceliğinin sayısal bir ölçüsünü sunarak ideal kiloya en yakın noktayı belirlemek ve kilo sorunlarını çözmekti. Boy ve kilo oranının hesaplanmasının ardından ortaya çıkan sonuç, sağlık uzmanlarının insanlarla sayısal bir veri üzerinden daha rahat iletişim kurmalarını ve fazla kilodan kaynaklanan sağlık problemlerine daha objektif bakmaya yardımcı oldu.
Vücut Kitle İndeksi Nasıl Hesaplanır?
Her şeyden önce beden kitle indeksinin doğru şekilde hesaplanabilmesi için boy ve kilo ölçülerinin doğru şekilde alınması çok önemlidir. Daha sonrasında çok basit bir formül ile istenen orana ulaşmak mümkündür. Vücut kitle indeksi formülü boy ölçüsünün karesinin kilo ölçüsüne bölünmesi olarak ifade edilebilir.
Örneğin 1.70 boyunda bir kişinin 65 kilo olduğunu varsayalım.
1,70 x 1,70 = 2,89
65 / 2,89 = 22,49
Bu kişinin vücut kitle indeksi hesaplamasına göre boy kilo endeksi: 22,49’dur.
Hesaplama sonucunda elde edilen rakamlar ya da değerler şu şekilde gruplandırılır:
0 – 18,4 arası: Zayıf. Bu değere göre kişinin boyuna oranla ağırlığı yetersizdir.
18,5 – 24,9 arası: Normal. Bu değer kişinin ideal kilo ve boy oranına sahip olduğunu gösterir.
25 – 29,9 arası: Fazla kilolu. Kişinin boyuna oranla kilosu fazladır.
30 – 34,9 arası: Şişman. Kişinin sağlığını tehdit edecek derecede fazla kilosu vardır. Bu değer birinci derece obezite kategorisindedir.
35 – 44,9 arası: Şişman. Kişinin genel sağlığının yanı sıra kalp – damar hastalıklarına yakalanma riski de fazladır. İkinci derece obezite kategorisindedir.
45 ve daha fazla: Aşırı şişman. Kişi, üçüncü derece obezite kategorisindedir. Kişinin acilen diyetisyene başvurup kilo vermesi önerilir.
Vücut Kitle İndeksi Nasıl Değerlendirilir?
Temelde aynı formül uygulansa da vücut kitle indeksi hesaplaması sonucu elde edilen veriler, yaş grubuna göre farklı şekilde değerlendirilir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir nokta vardır: beden kitle indeksi ile vücut ölçümü birbirinden farklı şeylerdir.
Vücut ölçümü dediğimiz şey genellikle sağlık merkezlerinde veya spor salonlarında yapılan, vücuttaki yağ ve kas oranlarını belirleyerek buna uygun diyet ya da antrenman programı oluşturmak için başvurulan bir işlemdir. Vücut kitle indeksi, bizi bu bilgilere ulaştırmaz; amacı kişinin sağlıklı bir kiloda olup olmadığını anlamamıza yardımcı olmaktır. Yani aslında dolaylı yoldan vücuttaki yağ oranının yaşa bağlı olarak sağlıklı bir seviyede olup olmadığını gösterir.
Buna göre beden kitle endeksi, kadın ve erkek arasında çok fazla bir fark olmamakla beraber yetişkin ve çocuk olarak iki şekilde yorumlanır. Çocuklar için en önemli katkısı beslenme alışkanlıklarını kontrol altında tutmayı kolaylaştırmasıdır. Örneğin eğer çocuk boyuna göre zayıfsa dengeli bir beslenme planı oluşturulup ideal kiloya ulaşması sağlanabilir. Eğer çocuğun boyuna göre kilosu fazlaysa ileride oluşabilecek obezite riskinin önüne geçebilmek için bir diyet programı hazırlanabilir.
Yetişkinlerde ise kilo fazlalığı ve dolayısıyla vücuttaki yağ oranının fazlalığı kalp – damar hastalıkları, diyabet, yüksek tansiyon gibi hastalıklara yakalanma riskinin yüksek olduğunun göstergesidir. Eğer yetişkinlerde kilo, boya göre düşükse bu da yine pek çok hastalık riski taşımaktadır. Anemi, zayıf bağışıklık sistemi, kemik erimesi; bunlardan bazılarıdır.