Ana SayfaSağlıkObezite ve COVID-19 İlişkisi

Obezite ve COVID-19 İlişkisi

Yıllardır duyduğumuz ve okuduğumuz gibi obezite, çağımızın hastalıklarından biri. Sağlıksız beslenme, hareketsizlik ve benzeri nedenlerle risk yelpazesi giderek genişleyen bu hastalık; COVID-19 pandemisiyle birlikte daha çok konuşulur hale geldi. Yalnızca vücut ağırlığının artışıyla kalmayıp iç organları etkileyen, hatta bazı hastalıkların oluşmasına ortam hazırlayan veya hızlandıran obezitenin pandemi vesilesiyle hiç de hafife alınmaması gerektiğini öğrenmiş olduk. Bu çerçevede biz de pandemi boyunca bu konuda yapılan araştırmaları sizin için bir araya getirerek COVID-19 ile obezitenin birbirlerini nasıl etkilediklerini bloğumuza taşımak istedik.

Obezite hakkında detaylı bilgi için “Obezite Nedir?” başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.

Obezite ve COVID-19 Üzerine Yapılan Araştırmalar

Obezite, pandeminin ilk zamanlarından beri uzmanlar tarafından açıklanan en yüksek risk faktörlerinden biriydi. Hali hazırda kolesterol, yüksek tansiyon, diyabet, kalp, böbrek, solunum yolları ve daha pek çok hastalıkla ilişkilendirilen bu rahatsızlığın COVID-19 için önemli bir faktör haline gelmesi kaçınılmazdı (1). Bir yılı aşkın süredir devam eden bu süreçte varsayımları bir temele oturtmak için birçok araştırma yapıldı ve aşırı kilolu kişiler takip edildi.

Mevcut kanıtlarla ilerlemek gerekirse obezitenin COVID-19’u nasıl etkilediğini aşağıdaki gibi maddeler halinde inceleyebiliriz.

  • Araştırmalar pandeminin başlangıcından bugüne obezite kaynaklı vaka – ölüm oranı %9,2 iken hastaneye yatanların %21’inin öldüğünü göstermektedir. Obezite tek başına ölüm riskini artırmakla kalmayıp altta yatan hastalıklarla birlikte daha ciddi sonuçlar doğurmaktadır (2).
  • Pandeminin başlangıcı ile Kasım 2020’ye kadar geçen sürede ABD’de 900 binden fazla yetişkinin hastaneye yatırıldığı, bunların %30,2’sini aşırı kilolu kişilerin oluşturduğu kayıtlara geçmiştir (3).
  • COVID-19 vakaları üzerine yapılan bir araştırma; obezite hastalarının hastaneye yatış, yoğun bakım ve ölüm risklerinin diğer hastalara kıyasla daha yüksek olduğunu göstermektedir. Bu oran özellikle 65 yaş üzerindeki kişiler için daha fazladır (4).
  • Çin’de 383 hasta üzerinden elde edilen veriler, obezitenin COVID-19 kaynaklı pnömani riskini %142 oranında artırdığını göstermektedir (5).
  • Seattle’da yapılan bir araştırma; aşırı kilolu hastaların %85’inin, diğer hastaların ise %64’ünün ventilasyona ihtiyaç duyduğunu göstermektedir. Analize göre obezite hastalarının %62’si COVID-19 nedeniyle hayatını kaybederken, diğer hastaların COVID-19 sebebiyle ölüm oranı %36’dır (5).

COVID-19 Pandemisi Obeziteyi Artırdı mı?

COVID-19’un başlangıcından bu yana belli dönemlerde evimizde karantina altında kaldık. Çalışanlar işlerine, öğrenciler eğitimlerine evlerinde devam etmek zorunda kaldı. Bu da kısıtlı bir alanda yaşama zorluğundan dolayı daha az hareket etmemize neden oldu. Aynı zamanda artık birkaç adım uzağımızda kalan mutfağımızdan daha fazla yiyecek tüketmeye hatta daha fazla atıştırmalık yemeye başladık. Sonuçta daha dengesiz ve atıştırmalıklarla beslenen insanlar haline geldik.

Pandemi boyunca halen devam eden kısıtlamalarla birlikte spor salonları belli sürelerle kapatıldı. Bu nedenle birçok insan hem rutin antrenmanlarından hem de spor salonu olanaklarından mahrum kaldı. Bu insanların bir kısmı evlerinde veya açık havada spor yapabilme alternatifleri ararken bir kısmı da antrenmanlarına ara vermeyi tercih etti. Bu da hali hazırda artan hareketsizlikle birleşince obezite için daha büyük risk oluşturmaya başladı.

Hareketsizlik ve dengesiz beslenmeden oluşan iki temel sebep, normal ağırlıktaki insanların bile kısa sürede kilo almasına neden olurken kilolu insanların daha fazla artmasına ve obeziteye doğru giden bir grafik çizilmesine neden oldu. Henüz bu konuda yapılmış bir araştırma olmasa da doktorlar obezitenin pandemi boyunca ve sonrasında artış eğilimi göstereceğini rahatlıkla söyleyebileceklerini dile getiriyorlar (6).

Obeziteden Kurtulmak İçin Neler Yapılmalı?

Bu bölüme obeziteden kurtulmanın pek kolay olmadığını söylemekle başlayalım. Obeziteyi sadece yemek yemeyi bırakmakla çözülebilecek bir şey değil, yaşam tarzını değiştirmek ve bunu sürdürmekle mümkün olacak bir dönüşüm şeklinde değerlendirmelisiniz. Bunun için yapmanız gerekenler sizin için aslında oldukça basit ancak uygulaması hem zor hem de zaman alan aşamalardan oluşabilir. Bunları iki başlıkta özetleyebiliriz.

Arada Bir Değil Düzenli Spor Yapmak

Fiziksel aktivite, daha sağlıklı bir yaşam için olmazsa olmazdır. Ancak bunu sadece kısa bir yürüyüş ya da bir market alışverişi olmaktan çıkarıp daha düzenli hale getirmek, vücudunuz için yapabileceğiniz en iyi şeydir. Bunu sadece yağ yakarak incelmek ve fiziksel görüntünüzü iyileştirmek için değil, hastalıklara karşı korunmak ve aktif yaşamı desteklemek için de yapmalısınız.

Eğer tek başına spor yapamayacağınızı düşünüyorsanız, spor salonları bunun için mükemmel bir ortamdır. Spor salonlarında sizi belli bir program dahilinde yönlendirecek eğitmenler eşliğinde çalışabilir, beraber spor yaptığınız diğer arkadaşlarınızla sosyalleşerek motivasyon kazanabilirsiniz. Yakın zamanda kısıtlamaların kaldırılmasıyla birlikte faaliyetlerine devam eden Sporcard spor salonlarına göz atabilir, soluğu adresinize en yakın salonda alabilirsiniz.  

Pandemi nedeniyle bir açılıp bir kapanan spor salonları nedeniyle antrenmanlarınıza ara vermek zorunda kalıyorsanız, bunun sadece bir bahane olduğunu söylemeliyiz. Egzersizlerinizi eğitmenlerle eş zamanlı olarak sürdürebileceğiniz online platformlar sayesinde spor salonu imkanlarını evinize rahatlıkla taşıyabilirsiniz. Spor salonuna gidemediğiniz ya da gitmeyi tercih etmediğiniz dönemlerde Fit in Class canlı grup dersleri üzerinden spor rutininize devam edebilirsiniz.

Diyet Yapmak Yerine Doğru Beslenmek

Çevrenizden duyduğunuz veya bir yerlerde okuduğunuz sayısız diyet, aslında hiç de sağlıklı olmayabilir. Hatta içlerinden bazıları kısa bir süre için kilo kontrolü sağlamanıza yardımcı olsa da ileride daha fazlasını almanıza neden olabilir. Bu nedenle katı kurallarla sınırlandırılmış diyetler uygulamak yerine neyi ne kadar, nasıl ve ne zaman yediğinize odaklanmalı; beslenmenizi takip etmelisiniz.

Kilo kaybı ve sağlıklı beslenme konusunda uygulayabileceğiniz en etkili yöntemlerinden biri Intermittent Fasting, diğer adıyla aralıklı oruç olabilir. Etkinliği araştırmalarca kanıtlanmış yöntemlerden biri olan aralıklı oruç, beslenmenizi düzenlemenize ve alacağınız kalori miktarını kontrol etmenize yardımcı olabilir.

Intermittent Fasting hakkında detaylı bilgi için “Intermittent Fasting Nedir?” içeriğimize göz atabilirsiniz.

Obeziteyi yenmek için uygulanabilecek yöntemlerden biri de clean eating, yani temiz beslenmedir. Herhangi bir katkı maddesi içermeyen gıdaların, işlenmemiş yiyeceklerin, doğada hazır halde bulunan besinlerin tüketildiği bu yöntem ile vücudunuza alacağınız her bir maddeyi kontrol altında tutabilirsiniz.

Peki temiz beslenmeyi hayatınıza nasıl dahil edebilirsiniz? Detaylı bilgi için “Yeniden Trend Olan Diyet: Clean Eating” içeriğimizi okuyabilirsiniz.

CEVAP VER

Lütfen yorum alanını doldurun!
Lütfen isim alanını doldurun!

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

SON EKLENENLER